Gitgide karmaşıklaşan dünyayla çocukların nasıl baş edeceğini düşünüyor musunuz? Bu süreçte en büyük yardımcınız kitaplar olacaktır…
Gitgide karmaşıklaşan dünyayla çocuklarınızın nasıl baş edeceğini düşünüyor musunuz siz de sık sık? Gidişattan endişe duyup, zihninizde canlandırmaya çalıştığınız geleceğin dünyası içinde çocuklarınızın nasıl konumlanacağını dehşetle merak ediyor musunuz?
Bir nesilden ötekine birbiriyle çelişen iki gelişmeyi bir arada yaşıyoruz:
Bir yanda, insanoğlu, baş döndürücü bir hızla çevresini değiştiriyor, geliştiriyor. Öğrenmemiz gerekenler her gün artıyor. En gelişmiş ülkelerde bile eğitim sisteminin, dünyadaki gelişmelerin gerisinde kaldığı tartışılıyor. Bilim, sanat ve edebiyatta bunca birikimin nasıl hazmedilebileceği sorusunun cevabı aranıyor. Bunun doğal bir sonucu olarak çocuklarımızın bizden daha fazla şey öğreneceğini, bileceğini düşünüyoruz. Bu bizi sevindiriyor, umutlandırıyor.
Öte yanda da, toplamda insanoğlunun sosyal-kültürel-siyasi mirasının gitgide daha az önemsendiğini görüyoruz. Bilginin küçümsendiğine, yüzeysel bilginin yaygınlaştığına, “gerçek” peşinde koşmanın önemini kaybettiğine şahit oluyoruz. Çarpıtılmış gerçekliğin değil, düpedüz yalanın egemen olduğu zaman dilimlerinin içinden git gide daha sık geçtiğimizi fark ediyoruz. Bu bizi endişelendiriyor, karamsarlığa sevk ediyor.
Bu sadece “bilgi” ile ilgili bir konu değil. “Değerler” ile de ilgili bir konu… Bu alanda da iki farklı yöne gidiyoruz. İnsanî değerlerin tarih içindeki gelişimine bakarak umutlanıyor, geldiğimiz noktada kendimizi geçmişte var olmayan duyarlılıklar içinde görerek bunu önemli bir gelişme olarak kaydediyoruz. Öte tarafta ise, dürüstlüğün, vicdan sahibi olmanın, farklılıklara saygı duymanın, başkasının yararını/hakkını gözetmenin birer değer olarak gözümüzün önünde erimesine karşı çaresizlik içinde kalıyoruz.
Aile-okul-hayat üçgeni, insan yavrusuna üç şeyi kazandırıyor aslında: Bilgi, değer ve beceri… Ya da bu üç unsurun insanın genlerine yansımış olan kadarını ele alıyor, yoğuruyor, geliştiriyor. Aile, okul ya da hayat çevresi çocuğu şekillendiriyor. Anne-baba da, elinden geldiğince tüm bu alanlara müdahale ederek bu gelişime hız ve derinlik kazandırmaya çalışıyor.
Bu süreçte kitaplar ve okuma dünyası anne-babanın en büyük yardımcıları. Renklerle, dokularla, resimlerle, müzikle başlayan büyük bir serüven kitap… Çocuğun dokunarak ilişki kurduğu kitaplar… Sesli, müzikli kitaplar… Becerileri geliştiren kitaplar… Anne-babanın, büyükanne-büyükbabanın anlattığı, okuduğu masallar, hikâyeler… Nihayet harflerle kurulan ilişki, ilk kelimeler, okumaya geçiş… Okumanın çeşitlenmesi, derinleşmesi, süreklileşmesi…
Kitap insanoğlunun beyni geliştiren en büyük icatlarından biri… Çocukların kendi dillerini ve başka dilleri öğrenmesinin, geliştirmesinin en önemli aracı… Sadece çevremizdeki değil, çok uzaklarımızdaki dünyaları da yanı başımıza getiriyor kitaplar. Başkalarının ilgisini, zekâsını bizim emrimize sunuyor. Dünyayı bize tanıtıyor. İnsanları anlamamızı sağlıyor. Kitaplardaki farklı karakterler çocuğu hayata hazırlıyor. Farklı bakış açılarını öğrenen çocuk, zamanla kendi bakış açısını geliştiriyor. Hayattaki durumların içine, bizzat yaşamadan, kitaplar sayesinde girebiliyor çocuklarımız; farkındalıkları gelişiyor bu sayede… Bir zaman makinesi işlevi görüyor kitaplar, onları zamanda geriye, ileriye götürüyor. Hayata dair anlatılanlar alttan alta onlara problem çözmeyi, analizi, sentezi öğretiyor, duygularını, tepkilerini geliştiriyor, duyarlılıklarını artırıyor. Kitaplar ailemizden, çevremizden edindiğimiz değerleri pekiştiriyor, onlara yeni, evrensel değerleri eklememize yardımcı oluyor ve bir yaşam felsefesi geliştirmemizin önünü açıyor.
Yukarıda söylenenler sadece çocuklarımız için değil bizim için de geçerli. Hayat gailesi, yoğunluk gibi gerekçelerle kitaplarla arasına mesafe girmiş ebeveynlerin de bir durup düşünmesini istiyoruz bunları söylerken.
Kitap okumak ve çocuğunuza kitap okutmak, hayatta yapabileceğiniz en kolay ama geri dönüşü en yüksek yatırımdır. Bunu çocuğunuzdan esirgemeyin, kendinizden de…
Cengiz Turhan